ARAT'LARIN SOYAĞACINA HOŞGELDİNİZ!

ARAT SOYUNUN BÜYÜK ATASI SAĞIR ARİF BALCIOĞLU KİMDİR?

Sagir Arif Balcioglu, Samsun-Yakakent (Gümenez) esrafindan Arat'lar (Namı-diğer "Arap Sulalesi") olarak bilinen ailenin soyagacinda ulasilabilen en yukarıdaki ata erkildir. (Engin Arat - Mayis - 2020)

Balcıoğlu Arif dedemizin Kırım'daki aile lakabı... Kendisinin lakabı ise top seslerinden (muhtemel bir deniz savaşı sebebi ile ? ) sağır olduğu için Sağır Arif... Oğlu Hüseyin'i annesi Zehra arabım ve/veya arabatlım (arabat kırımdaki tuz havzalarının bulunduğu ve tuz ticareti yapılan ilçe) diye severmiş... Lakabı bu yüzden arap.... Cumhuriyetin kuruluşu sonrası Soyadı kanunu çıkmazdan önce Bekir dedem resmi evraklarında Aratzade soyadını kullanıyor ancak kanunun çıkışı sonrası Arat olarak kısaltılıyor.. Sebebi kanunen -zade, -oğlu gibi soyadı eklerinin yasaklanmış olması... Gerze'nin büyük yangınlarından biri ise Yakakent'in kuruluşuna vesile olmuştur... 1890 Gerze Köşk yangını... Yakakent'teki Balcıoğlu ailesi ile bir bağımız olup olmadığı hakkında herhangi bir bilgim yok. Ailemizin yaşayan büyüklerinden öğrenmemiz gerekli diye düşünüyorum.. Arif Efendi ve beraberindekilerin ilk yerleşimi Sinop'a olmuş. ancak sinop limanı yelkenli gemilerin yelken açabilmek için halatlar ile veya kürek ile Adaburnu'na kadar çekilmesi gereken bir liman olduğu için ; hemen yelken açıp denize çıkabilme olanağına sahip bir doğal liman olan gerze'ye yerleşmişler.. Gerze'de yerleştikleri bölge ise köşk burnu bölgesi... Hatta büyükdedemiz Hüseyin'in yaptırdığı ve lakabı ile anılan bir çeşme de bu bölgede... Arabın çeşmesi ... Hüseyin dedemizin hayratı Arabın çeşmesi ; Hür Kalyoncu'nun Gerze tarih ile ilgili araştırma kiıabı ''Antik Carusa Şirin Gerze'' de resmi kayıtlarda bulduğu bilgiler doğrultusunda..

O dönemlerde Yakakent'te herhangi bir yerleşim bulunmamakta.. Ve sahil şeridinin çok büyük bir kısmı bataklık halinde... Yakakent çay ağzı ise deniz içindeki sıra kayalar ve sığlık nedeni ile Alaçamlı tüccarlar tarafından liman olarak kullanılmakta imiş.. Ve yakakent'te sadece bir tane Osmanlı liman memuru bulunmakta imiş...

Gerze Köşk yangınında evleri yanan ''bizimkiler'' alaçam tüccarları ıle ticaret yaptıkları için bölgeyi biliyorlar imiş ve yangın sonrası Osmanlı'dan satın alıp yerleşmeye başlamışlar... (Hüseyin büyükdedemizin yaptırdığı evin bitiş tarihi 1895.. Bekir dedemin evin arka tarafına yaptırdığı ekbinanın tarihi ise 1915...). Alaçama ağırlıklı olarak Tuz satarlarmış... Hatta kayıklar/gemiler/çektirmeler ile getirdikleri tuzları çay ağzı boyunca koydukları kalaslar üzerinde eşekler ile çuval ve/veya küfeler ile karaya taşırlarmış.. Eşek çuvalın veya küfenin ucunu suya değdirirse karaya ulaşamadan suya değen küfe hızla eridiği için diğer tarafa devrilip suya düşerlermiş.. Kayıkçılar da bununla eğlenir gülüşürlermiş

Arat soyadinin basvurusunu ilk kim yapmis ve dolayisiyla ilk Arat'lar kimler? '' Bildiğim kadarı ile Arat Oğuz boylarından biri.. Rahmetli babam Kırım'a 11.yüzyıl civarı Hazar dolaylarından geldiğimizi söylerdi... Bu nedenle Arat soyadı aldıklarını söylerdi...

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

30 Mayıs 2020,  Tuncay oğlu, Hamdi Arat tarafından nakledilmiştir.

‘Arat’, ‘Aratzade’,  ‘Arapzade’,  ‘Balcıoğlu’ olarak kan bağı taşıdığım akrabalarıma nacizane bilgilerimi paylaşmak isterim. Sinop 1850 lerde Ruslar tarafından yakılmış özelliklede Müslüman mahalleleri büyük zarar görmüştür . Osmanli idarecileri Boyabat’a kadar kaçmıştır. Bu dönemde dedemin dedesi Hüseyin Efendi (Sağır Arif oğlu) Sinop’tan Gerze’ye gelmi, daha sonrası tek olarak Gümenüz’e yerleşmiş. Kardeşleri ve yeğenleri kendisiyle gelmemişler. Bu balciogullari yani Balcıoğlu Arif’in çocukları ve torunları Balıkesir tarafına göç ederler. 1934’te Soyadı Kanunu çıktığında bu akrabalarla telgraf la iletilişim kurulup ortak soy adı almak için çabalamışlar acak irtibat kurulamamış. Rahmetli Servet Arat dedemiz bana bu akrabalarımızı bulup sık sık ziyaret ettiğini cok sıcak kanlılıkla karşılandığını, onlarda konakladığını anlatmıştı. Gelelim Kırım meselesine, Arabat diye bir yer vardır. Tatar köyü. 1944 te tüm nüfus göçe tabi tutulmamış denizde boğulmaya terkedilip öldürülmüştür. Kırım’la bağlantımız Zehra nenemizin (Sağır Arif  haaaaaı) oralı olmasıdır. Hüseyin Efendi’yi  ‘Arabatlim’ diye sevme nedeni kendisinin yani Zehra Nenemizin Arabat’li oluşudur. Anlattigim gibi baba soyumuzu takip ettiğimizde Balcıoğlu yani onlarda Candaroğulları Beyligi dir. Sülalemiz ilk göçü Sinop Rusların saldırısına uğradığında Balıkesir tarafına vermis, ikinci göçte Osmanlı’nın Çerkezleri ve Gürcüleri Gerze tarafa iskanından sonra Gümenüze olmuştur.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 İlk yerleşim bizim evin olduğu yer... Dedemin babası Hüseyin Arat...ilk evi yapıyor 3 kat..1840 tahmini yapılışı , ... Sinop Erikli köyünden buraya geldiğinde köyde kimse yok...sadece yukarda yaylayası köyünde Rumlar varmış...